27 Aralık 2016 Salı

Toplumsal Değişim Sempozyumu Kitabı Yayınlandı

25-27 Mart 2016 tarihleri arasında İstanbul'da düzenlenen Toplumsal Değişim Sempozyumunda sunulan bildiriler kitap olarak yayınlandı. Toplumsal Değişim Enstitüsü tarafından basılan kitapta, Türkiye'nin farklı üniversitelerinden 30 civarı akademisyenin sunduğu bildirilerin metinleri yer almaktadır.

Kitap resmine tıklayarak kitabın pdf formatını indirebilirsiniz.



Toplumsal Değişim Sempozyumu kitabında benimde "Üretim Toplumundan Tüketim Toplumuna Geçiş ve Değer Dönüşümü" adlı bildiri metnim yer almaktadır. Bu metni üniversite yıllarımda hazırlamıştım. Sempozyum vesilesi ile yeniden gözden geçirerek, düzenlemiş ve sunmuştum. Aşağıda metnin özeti yer almaktadır:

"Özet: Geç modern/post-modern topluma geçiş ile birlikte toplumun temel dinamiklerinde önemli değişmeler baş göstermeye başlamıştır. Kapitalizmin ilk ortaya çıktığı dönemlerde üretim kavramı ön planda iken, geç modern/post-modern döneme geçiş ile birlikte üretim kavramı yerini tüketim kavramına bırakmıştır. Üretim toplumundan tüketim toplumuna geçiş ile birlikte bu yeni toplumda, yeni kavramlar da ortaya çıkmıştır. Tüketim toplumunun varlığını sürdürebilmesi için kitleleri üretilen ürünleri tüketmeye teşvik etmesi gerekir. Bunun için özellikle tüketim toplumunun baş aktörü sayılabilecek alışveriş merkezleri ile birlikte, kitle iletişim araçları, reklam, marka, moda, kredi kartı gibi yeni argümanlar ortaya çıkmıştır. Bu argümanlar aracılığıyla topluma üretilen ürünün tüketilmesi telkin edilmektedir. Tüketim toplumunda temel amaç tüketmek olduğu için salt maddi nesnelerin tüketimi değil, bir takım değerlerin de tüketime sunulduğu görülmektedir. Bu minvalde, tüketim toplumunda bedenin tüketilmesi, zamanın tüketilmesi ve mekânın tüketilmesi ön plana çıkmaktadır. Özellikle Jean Baudrillard’ın Tüketim Toplumu adlı çalışmasında bedenin tüketimine vurgu yapması, John Urry’nin Mekânları Tüketmek adlı eserinde mekânın değişen anlamına değinmesi ve David Harvey’in zaman-mekân sıkıştırılmasından bahsetmesi, tüketim toplumunda yaşanan değer dönüşümünün hangi boyutlarda olduğunu göstermektedir. Bu çalışmanın temel amacı, üretim toplumundan tüketim toplumuna geçiş sürecinde yaşanan değer dönüşümünü, tüketim toplumunun temel parametrelerini dikkate alarak ve belli ideal tiplerden hareketle ortaya koymaktır. Bu bağlamda, üretim toplumundan tüketim toplumuna geçiş, tüketim toplumunun temel parametreleri ve tüketim toplumunda tüketilen değerler başlıkları altında yaşanan toplumsal değişim ve beraberinde gelen değer dönüşümüne vurgu yapılmaktadır.

Anahtar Kavramlar: Üretim toplumu, tüketim toplumu, beden, zaman, mekan"

Bildirinin yayınlanmış tam metnine ulaşmak için aşağıdaki bağlantıya tıklayabilirsiniz:




21 Aralık 2016 Çarşamba

Türk Sosyoloji Tarihinde İlk Fetret Devri (1924-1933 Yılları Arası)

5. Türkiye Lisansüstü Çalışmalar Kongresinde sunduğum bildirinin tam metni bildiriler kitabında yayınlanmış durumda. 4 cilt olarak e-kitap şeklinde yayınlanan bildirilerin tamamına ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.

Aşağıda söz konusu çalışmanın özeti ve devamında tam metine erişebileceğiniz bağlantı linki yer almaktadır.

Öz: Bu çalışmanın temel amacı, 1924 yılından, Darülfünun’un kapatılıp yerine İstanbul Üniversitesi’nin kurulduğu 1933 yılına kadar devam eden sosyoloji alanındaki gelişmeleri ortaya koymaktır. Batı kaynaklı bir bilim olarak Osmanlı Devleti’nde varlık bulan sosyoloji, Cumhuriyet öncesi dönemde siyasi sebeplere bağlı olarak oldukça işlevsel görülmüştür. Özellikle sosyolojik bakış açılarının ivme kazandığı 2. Meşrutiyet döneminde, Ziya Gökalp ve Prens Sabahattin isimleri dikkat çekmektedir. 1924 yılında Gökalp’ın vefat etmesi ve Prens Sabahattin’in de yurt dışına sürülmesi, sosyolojinin gelişiminde önemli bir boşluğun oluşmasına neden olmuştur. Bununla birlikte, ülke siyaseten kurtarıldığı için sosyoloji bilimine önceki dönem (2. Meşrutiye dönemi) olduğu gibi önemli bir misyon yüklenmemiştir. Bu anlamda, Cumhuriyet’in ilk yıllarında sosyoloji alanında yaşanan gelişmeler araştırmaya değerdir. Söz konusu döneme ilişkin sosyolojik çalışmalar sınırlı sayıdadır. Yapılan çalışmalar genel anlamda Türk sosyoloji tarihine ilişkin yapılan çalışmaların döneme vurgusundan ibarettir. Bu anlamda, başta Erişçi olmak üzere Sezer, Arlı ve Bulut, Özcan, Ünsaldı ve Geçgin söz konusu döneme vurgu yapmışlardır. Söz konusu döneme ilişkin daha kapsamlı çalışmanın ise Kaçmazoğlu tarafından yapıldığı görülmektedir. Bu çalışma, söz konusu dönemde, gerek akademik çalışmalar açısından, gerekse sosyoloji alanında yayınlanan dergiler açısından önemli uğraşın olduğunu ortaya koymaktadır. 1924-1933 yılları arasını kapsayan bu çalışma, kuramsal düzeyde bir çalışma olup, çalışmada tarihsel-karşılaştırmalı yöntem kullanılmıştır. 

Anahtar kelimeler: Necmettin Sadak, Mehmet İzzet, İ. Hakkı Baltacıoğlu, M. Ali Şevki, Felsefe ve İçtimaiyat Mecmuası, Kadro Dergisi.

Çalışmanın tam metnine erişmek için aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız

AcademiaEdu

6 Aralık 2016 Salı

Korkut Tuna'nın Bakış Açısıyla Batılı Bilginin Eleştirisi

1. Uluslararası Sosyal Bilimler ve Müslümanlar Kongresi: Hegemonya-Karşı Hegemonya'da sunduğum bildirinin tam metni bildiriler kitabında yayınlanmış durumda. Kitabın tamamına ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.

Aşağıda söz konusu çalışmanın özeti ve devamında tam metine erişebileceğiniz bağlantı linki yer almaktadır.

Öz: Bilginin hikayesini kurgulayan sosyolojik çalışmalar, modern zamanlarda Batı coğrafyasında ve Batı egemenliğinde gerçekleşmiştir. Bu nedenle bilgi sosyolojisi, aynı zamanda bir Batılı bilgi cemaati söylemidir. Çünkü bilgi sosyolojisi ve biliminin sosyolojisi Batılı sosyal bilimcilerin, Batı entelektüel coğrafyasında yaşayarak, düşünerek ve kurgulayarak geliştirdikleri bir etkinliktir. Bilgi ve bilimin Batı düşüncesinde kazandığı anlam, Batılı bilgiyi hegemonik bir yapıya büründürmüştür. Batılı bilginin bu yapısı, Korkut Tuna'nın da dikkatini çekmiş ve Batılı bilginin eleştirisini yapmıştır. Bu çalışmanın temel amacı, Korkut Tuna'nın Batılı bilginin eleştirisine ilişkin fikirlerinden hareketle, Batılı bilgi veya modern bilimin hegemonik yapısını ele almaktır. Korkut Tuna'nın bilgi sosyolojisi çalışmaları profesörlük takdim tezi olan Batılı Bilginin Eleştirisi Üzerine adlı eseri ve Yeniden Sosyoloji adlı eserinde yer alan bildiri metinleri ve makalelerinde vücut bulmaktadır. Korkut Tuna, bilgi konusunu ele alırken, Baykan Sezer'in Doğu-Batı çatışması teorisinden hareketle olaylara yaklaşmış, dolayısıyla tarihsel ve eleştirel bir sosyoloji tarzı ile hareket etmiştir. Korkut Tuna, Batılı bilginin üzerine konumlandığı ve meşruiyetini sağladığı iki noktaya dikkat çekmektedir. İlk dikkat çektiği nokta, egemenlik ve bilgi arasında kurulmak istenen bağ, diğer nokta ise dünya-bilim anlayışıdır. Bu çalışmada, Batılı bilginin eleştirisi Tuna'nın yukarıda sözü edilen çalışmalarından hareketle ele alınmaktadır. Bu bağlamda, bilgi nedir sorusuna cevap arandıktan sonra, Batılı bilginin yaygınlaştırılması açıklığa kavuşturulmaktadır. Devamında, Tuna'nın Batılı bilginin eleştirisini hangi argümanlar üzerinden yaptığı ortaya konulduktan sonra Batı-dışı toplumlar için ne tür bir çözüm önerisi geliştirildiği Tuna'nın fikirleri üzerinden temellendirilmektedir. Korkut Tuna'nın temel ilgi alanları şehir ve bilgi konusuna dayanmaktadır. Tuna'nın şehir çalışmalarına dair literatürde bir takım çalışmalar mevcut iken, bilgi konusuna dair herhangi bir çalışma mevcut değildir. Bu anlamda, bu çalışmanın literatüre önemli katkılar sunacağı düşünülmektedir.

Anahtar kelimeler:  Bilgi Sosyolojisi, Korkut Tuna, Doğu-Batı Çatışması Teorisi, Batılı Bilginin Eleştirisi

Çalışmanın tam metnine erişmek için aşağıdaki bağlantıyı tıklayınız: