24 Temmuz 2015 Cuma
23 Temmuz 2015 Perşembe
Bingöl Çobanları
Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum,
Bu dağların eskiden aşinasıdır soyum.
Bekçileri gibiyiz, ebenced buraların,
Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların.
Görmediği gün yoktur sürü peşinde bizi,
Her gün aynı pınardan, doldurup testimizi
Kırlara açılırız çıngıraklarımızla.
Okuma yok, yazma yok, bilmeyiz eski, yeni,
Kuzular bize söyler yılların geçtiğini,
Arzu, başlarımızdan yıldızlar gibi yüksek;
Önümüzde bir sürü, yanımızda bir köpek
Dolaştırıp dururuz aynı daüssılayı,
Her adım uyandırır acı bir hatırayı.
Anam bir yaz gecesi doğurmuş beni burda,
Bu çamlıkta söylemiş son sözlerini babam,
Şu karşıki bayırda verdim kuzuyu kurda,
"Suna"mın başka köye gelin gittiği akşam,
Gün biter, sürü yatar ve sararan bir ayla,
Çoban hicranlarını basar bağrına yayla,
Kuru bir yaprak gibi kalbini eline al
Diye hıçkırır kaval:
Bir çoban parçasısın, olmasan bile koyun,
Daima eğeceksin başkalarına boyun;
Hülyana karışmasın ne şehir, ne de çarşı,
Yamaçlarda her akşam batan güneşe karşı,
Uçan kuşları düşün, geçen kervanları an,
Mademki kara bahtın adını koydu çoban!
Nasıl yaşadığından, ne içip yediğinden,
Çıngırak seslerinin dağlara dediğinden
Anlattı, uzun uzun.
Şehrin uğultusundan usanmış ruhumuzun
Nadir duyabildiği taze bir heyecanla,
Karıştım o gün bugün bu zavallı çobanla
Bingöl yaylalarının mavi dumanlarına,
Gönlümü yayla yaptım Bingöl çobanlarına.
Kemalettin Kamu
21 Temmuz 2015 Salı
Tavz-Der Bayramlaşma Programı Halay Çekimi Yenisu (Nederon) Köyü
19 Temmuz 2015 tarihinde Ramazan Bayramının 3. Günü Bingöl'ün Genç İlçesi Yenisu (Nederon) Köyünde gerçekleştirilen II. Bayramlaşma programında sergilenen geleneksel halk oyunumuzdan bir kesit
Bağlanmayacaksın Bir Şeye, Öyle Körü Körüne
Can Yücel'in Çok Sevdiğim Bir Şiiri:
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
“O olmazsa yaşayamam.” demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin onu sevdiğinden…
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları…
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
“O benim.” diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan bir şeylerin…
Mesela gökkuşağı, senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, ya da pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak…
Şiiri Sesli Olarak da Dinleyebilirsiniz
20 Temmuz 2015 Pazartesi
Tavz-Der Bayramlaşma Programından Kareler (Yenisu/Nederon Köyü)
Tavz-Der'in öncülük ettiği, ilkinin 2014 yılı Ramazan Bayramının üçüncü günü Sarmakaya (Gulayon) Köyünde gerçekleştirildiği bayramlaşma programının ikincisi bu yıl Yenisu (Nederon) Köyünde gerçekleştirildi..
Tavz coğrafyasından ayrılıp Türkiye'nin dört bir yanına dağılan Tavz halkını bayram vesilesi ile bir araya getirip kaynaşmalarını sağlamak programın temel amacıydı..
Dernek başkanımız Murat Soysal'ın emeği ve çabası takdire şayan.. Kendisine müteşekkiriz. Yine yönetim kurulu üyeleri ve köy sakinlerinin aşk ve iştiyakları görülmeye değerdi..
Tüm bunlarla birlikte program yorucuydu ama yorulmaya değdi..
İki günlük yorucu zaman diliminden kalan güzel hatıralar ve fotoğraf kareleri oldu..
İşte o karelerden bir kaç tane:
Mekanın bulunduğu köye kuş bakışı bir kare.. Yenisu (Nederon) Köyü
Aşçımız Saim Turan iş başında!
Misafirlerimizi karşıladığımız alan. Aylardan Temmuz ama misafirlerimizi kar ile karşılamaktayız. Yanında Kinger ve Tavz-Der logosunun bulunduğu şapkalar yer almakta. Karedeki yakışıklılar ise ailemizin değerli fertleri.
Bayramlaşma programı için gelen misafirlerimizi karşılıyoruz.. Ne güzel bir duygu..
Yemek dağıtımı yapılıyor!
Babam ve kuzenlerim ile bir kare..
Millet halay çekiyor biz fotoğraf!
Selfiesiz olur mu hiç!
Ve dönüş yolundayız.. Programın olduğu alandan köyümüze yol olmadığından yüksek dağları arşınlamak zorundayız. Yolda babam ve dayım bu mekanlardaki yaşanmışlıklarını, hatıralarını anlatmakta. Yolun yorgunluğu da bu hatıralar arasında kaybolup gidiyor!
Küçük kayınbiraderler.. Bu sarp kayalıklar onlar için eğlence mekanı adeta!
4 Temmuz 2015 Cumartesi
Tavz-Der Yine Fark Yarattı!
Yaptığı faaliyetler ile tüm Bingöllülerin takdirini
toplamaya devam eden Bingöl Tavz Kültür Sanat ve Kalkınma Derneği (TAVZ-DER),
gerçekleştirdiği son faaliyet ile yeniden tüm Bingöl'ün dikkatini üzerine
çekmeyi başardı.
Tavz-Der Gençlik Komisyonu üyelerinin yönetim kuruluna öneri olarak sunduğu ve yönetim kurulunca uygun görülen faaliyetin gerçekleşmesinde gençlik komisyonu üyelerinin emeği bir takdir ve teşekkür ile ödenmeyecek kadar çoktur.
Tavz-Der Gençlik Komisyonu üyelerinin yönetim kuruluna öneri olarak sunduğu ve yönetim kurulunca uygun görülen faaliyetin gerçekleşmesinde gençlik komisyonu üyelerinin emeği bir takdir ve teşekkür ile ödenmeyecek kadar çoktur.
Ramazan ayının anlam ve önemine uygun
gerçekleştirilen faaliyet şuydu; iftardan önce toplu kitap okunacak ve devamında
iftar yemeği verilecekti. Ramazan ayında iftar programları oldukça sık
düzenlenir. Fakat Tavz-Der'in düzenlediği iftar programı bir farkındalık da
oluşturdu. Müslümanların kutsal kitabı Kur'an-ı Kerim'in indiği ayda verilen
bir iftar yemeği, ancak o kutsal kitabın ilk emri olan "oku" fiilini
gerçekleştirmek ile anlam kazanabilirdi ve Tavz-Der bunu yaptı. Kısaca bu
programı sıradanlıktan kurtaran, farklı kılan "oku" emrini pratiğe yansıtmış
olmasıydı.
Tavz-Der'in yaptığı faaliyetler sosyal medyada her zaman yer alır ve insanların dikkatini çekerdi. Bu faaliyet sosyal medyada ayrı bir ilgi gördü. Olumsuz tek bir eleştiri almayıp, övgülere mazhar olan bir program oldu. Sosyal medya kullanıcılarının programa ilişkin fikirlerini bir kaç örnek ile aktarmak istiyorum:
Tavz-Der'in yaptığı faaliyetler sosyal medyada her zaman yer alır ve insanların dikkatini çekerdi. Bu faaliyet sosyal medyada ayrı bir ilgi gördü. Olumsuz tek bir eleştiri almayıp, övgülere mazhar olan bir program oldu. Sosyal medya kullanıcılarının programa ilişkin fikirlerini bir kaç örnek ile aktarmak istiyorum:
{[TUNAHAN]}
@tnh_yzr Tavz Der! Sanat Sokağında
İftar Öncesi Kitap Okuma Etkinliği Düzenledi Önce Kitab Sonra İftar.Teşekürler
Tavz-Der
Hakim DEĞİŞGEÇ @hakim_degisgec Kitap okutup, güzel yürekleri iftarda buluşturan @TavzDer'e örnek girişimlerinden ötürü teşekkür ediyorum.
T.C. Bingöl Valiliği @bingolvaliligi Vali KÖŞGER, TAVZ-DER'in Sanat Sokağında düzenlediği Kitap Okuma Etkinliği'ne katıldı.
Ercan ARSLAN @avercanarslan Tavz-der'in örnek aktivitesine tanıklık ettik,dayanışma ruhunu önceleyen çalışmalarından dolayı başkan @MuratSoysal13 ve ekibine tebrikler.
Mikail KOVALAR @mikailkovalar @suatalan12 @TavzDer Lüks Restaurantlarda kişiye özel davetler yerine halk'a açık iftar sofraları daha hayırlı olduğu kanaatindeyim.
Suat ALAN @suatalan12 Bu anlamlı projeyi gerçekleştiren ve projeye iştirak eden herkesi kutluyorum.. Farkındalık oluşturmak önemli..
Bu programın -özellikle oku emrini pratiğe yansıtan yönünün- bir başlangıca vesile olması en büyük arzumdur. Maalesef toplum olarak okuma konusunda çok tembeliz. Hepimiz okumanın öneminden bahseder, okumaya teşvik edici sözler beyan ederiz! Lakin okuma fiilini çok azımız icra ederiz. Bu anlamda, okuyan ve sorgulayan bir toplum olmak için yapılması gereken ilk şey "ikra" sesine kulak vermek ve eyleme geçmek olmalıdır..
Bu programın -özellikle oku emrini pratiğe yansıtan yönünün- bir başlangıca vesile olması en büyük arzumdur. Maalesef toplum olarak okuma konusunda çok tembeliz. Hepimiz okumanın öneminden bahseder, okumaya teşvik edici sözler beyan ederiz! Lakin okuma fiilini çok azımız icra ederiz. Bu anlamda, okuyan ve sorgulayan bir toplum olmak için yapılması gereken ilk şey "ikra" sesine kulak vermek ve eyleme geçmek olmalıdır..
1 Temmuz 2015 Çarşamba
Yüksek Lisans Nedir? Ne İşimize Yarar?
Merhabalar, bu yazımızda yüksek lisans hakkında ki
tecrübelerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Yüksek lisansa dair sıklıkla şu
sorular ile karşılaşmaktayım:
Yüksek Lisans Nedir?
Kimler Yüksek Lisansa Başvuru Yapabilir?
Başvuru Şartları Nelerdir?
Başvuru Nasıl Yapılmaktadır?
Yüksek Lisans Ne İşimize Yarar?
Bu yazıyı yazmamın temel amacı bu soruların cevaplarını
ortaya koymaktır.
Yüksek Lisans Nedir?
İlk sorumuzdan başlayacak olursak; yüksek lisans, lisans
diplomasına sahip her bireyin başvuru yapabileceği bir üst eğitim basamağıdır. Tezli
ve tezsiz yüksek lisans şeklinde ikiye ayrılır. Tezsiz yüksek lisans pek tercih
edilmez, genelde tercih edilen tezli yüksek lisanstır. Tezli yüksek lisans iki
dönemlik ders eğitiminden sonra çalışılacak alana göre seçilecek bir konuya
dair tez çalışması ile sona erer. Tezli yüksek lisans akademisyenliğe atılan
ilk adım olarak da düşünülebilir. Her akademisyenin mutlaka tezli yüksek lisans
yapması gerekmektedir. Zira doktora basamağına geçiş için gerekli olan belgeyi
hak etmenin bir yoludur (Lisans diploması ile doktoraya başvurmak mümkün; fakat bu ayrı bir yazı konusu).
Kimler Yüksek Lisansa
Başvuru Yapabilir?
Lisans eğitimini başarı ile tamamlamış, Akademik Personel ve
Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavına (ALES) girmiş ve yeteri puanı almış ve açılan programın diğer koşullarını yerine getiren herkes yüksek lisans
programına başvurabilir.
Başvuru Şartları
Nelerdir?
Lisans Diploması
ALES Sonuç Belgesi
Transkript
Fotoğraf
Kimlik Fotokopisi
Tüm üniversiteler bu belgeleri istemektedir. Bunun dışında
her üniversitenin isteyebileceği daha farklı belgeler de olabilir. Yabancı dil
yeterliliği belgesi, Askerlik durum belgesi, Referans mektubu gibi.
Başvuru Nasıl
Yapılmaktadır?
Sıklıkla karşılaştığımız önemli sorulardan bir tanesi de
yüksek lisansa başvurunun nasıl yapılacağı sorusudur. Üniversite sayfalarından
veya internet üzerinde yer alan pek çok duyuru sitesinden başvuruların
başladığına dair duyuru yapılır. Duyurularda genelde başvurunun nasıl
yapılacağı belirtilir. Kimi üniversiteler internet üzerinden ön başvuru alırken;
kimi üniversiteler adayın başvuru belgelerini üniversiteye elden teslim etmelerini istemektedir. Yine kimi üniversiteler başvuru ücreti alabiliyorken; kimileri başvuru
ücreti almamaktadır. Aynı şekilde, kimi üniversiteler başvuru esnasında yabancı
dil yeterlilik puanı isterken, kimileri istememektedir.
Yüksek Lisans Ne
İşimize Yarar?
Yüksek lisans, doktora basamağına geçiş için gerekli olan
bir belgeyi elde etmenin yoludur. Avrupa ülkelerinde master diye ifade edilen
yüksek lisans, adayın alanında bilim uzmanı olarak kabul edilmesine olanak
sağlamaktadır. Yani yüksek lisans mezunu olan her aday "bilim uzmanı"
unvanını almaktadır. Türkiye'de de yüksek lisans yapan her aday aynı şekilde
bilim uzmanı unvanını kazanmaktadır. Fakat acıdır ki bu unvanı alan adayların
büyük çoğunluğu yaşamının kalan kısmını bilim dışı işlerle geçirmektedir. Zira
Türkiye'de yüksek lisans yapmanın amaçları arasında askerliği tecil etmek ve
bürokratik anlamda avantaj elde etmek gibi durumlar da mevcuttur. Anlayacağınız
yüksek lisansın somut çıktıları olarak bu durumları ifade etmek mümkündür. Bilim
uzmanı unvanı alan her aday dilerse gerekli koşulları sağladığı takdirde
akademik kariyerini doktora yaparak sürdürebilir. Yüksek lisans mezunu olmanın
önemli avantajlarından bir diğeri ise, ilana çıkan akademik ilanlar arasında
yüksek lisans yapmış olma şartı aranması durumunda ortaya çıkmaktadır. Bu durumda, aday hem söz konusu
kadrolara başvuru hakkı elde edebilmekte, hem de o kadro için daha az aday ile yarışmaktadır.
İnşallah faydalı olmuştur.. Bu veya benzeri konulara dair sorularınız olursa yorum kısmından veya iletişim kısmından bize yazabilirsiniz..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)