TÜRK SOSYOLOJİ TARİHİNDE İSTANBUL EKOLÜ: KORKUT TUNA ÖRNEĞİ
Özet
Bu
çalışmanın temel amacı, Türk sosyoloji tarihinin serüveni ile birlikte bir
gelenek oluşturan İstanbul sosyoloji ekolünün sosyoloji anlayışı doğrultusunda,
ekolün önemli bir temsilcisi olarak kabul edilen Korkut Tuna'nın sosyoloji
anlayışını ve çalışmalarını ele almaktır. Aktarmacı bir anlayış ile varlığını
Türkiye'de sürdüren sosyoloji, İstanbul ekolü diye nitelendirilen sosyoloji
geleneğinin önemli temsilcilerinden Baykan Sezer ile yeni bir anlayış
kazanmıştır. Sezer'in "Türk sosyolojisi" olarak nitelendirdiği bu
anlayış, özgün bir anlayış olarak değerlendirilmektedir. Bu özgünlük, Sezer'in
Doğu-Batı çatışması teorisi ile temellendirilmektedir. Sezer ile birlikte canlılık
kazanan bu anlayış, Korkut Tuna'nın çalışmalarının da merkezinde yer
almaktadır. Tuna'nın "yeniden sosyoloji" çağrısında görülen bu
anlayış, temel ilgi alanları olan şehir ve bilgi sosyolojisine yönelik
çalışmalarına da yansımıştır.
Bir geleneğin varlığını sürdürebilmesi,
kendisini sürekli yenilemesine bağlıdır. Baykan Sezer'e kadar tarihi birikimi
referans alan ekol, Sezer ile Doğu-Batı çatışması ile eleştirel bir boyutta
kazanmıştır. Sezer ile başlayan bu yeni anlayışın, Korkut Tuna'nın
çalışmalarına da yansıdığı görülmektedir. Bu anlamda, şehir teorileri,
şehirlerin ortaya çıkış ve yaygınlaşması, küreselleşme söylemi ve şehir
arasındaki ilişki, feodal düzen ve şehir olgusu, küresel ve yerel ilişkisi,
Batılı bilginin eleştirisi gibi konular Tuna'nın Doğu-Batı çatışması ekseninde
ele aldığı konular arasında yer almaktadır. Tuna, İstanbul ekolünün tarihsel ve
eleştirel sosyoloji anlayışını sürdürmekle birlikte, ekole yeni bir anlayış da
katmıştır. Bu anlayış, tarihsel ve eleştirel özelliğe sahip teorik çalışmalara,
toplumun içindeki küçük grupları anlamaya yönelik uygulamalı çalışmaları dâhil
ederek varlık bulmaktadır.
İstanbul sosyoloji ekolünün Baykan
Sezer ile kazandığı bu özellik, Baykan Sezer ile ilgili hazırlanan makale, tez,
kitap çalışması gibi pek çok bilimsel çalışmada ortaya konulmuştur. Ekolün
önemli bir temsilcisi olarak kabul edilen Korkut Tuna ile ilgili bilimsel
çalışmalar ise sınırlı sayıdadır. Bu anlamda, özgün sayılabilecek bu çalışmanın
literatürde önemli bir boşluğu da dolduracağı düşünülmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı bekliyorum